Yunanca kökenli empathia kelimesinden gelen empati, etimolojik olarak em (içinde) ve pathia’dan (hissetme) oluşmaktadır. Empati kendimizi başka birinin yerine koyup onu düşünce, duygu ve davranışlarını anlamak olarak tanımlanmaktadır.
İlk olarak güzel sanatlarda estetik yaşantıyı ifade edebilmek için ortaya çıkmıştır. Başlangıçta epistemolojik ve estetik yönlerinden incelenmiştir. Psikoloji de ise 1897 yılında Lipps tarafından insanlar ile ilgili bilgi edinme yöntemi olarak empati ele alınmıştır. Günümüzde ise empati kurmak, günlük hayatımızda duyduğumuz ve kullandığımız hatta karşımızda ki kişiden beklediğimiz bir eyleme dönüşmüştür. Araştırmacılar empatinin önceden sadece bilişsel ya da duygusal boyutlu bir kavram olduğunu savunmuştur. Günümüzde ise çok boyutlu bir kavram olduğu söylenmektedir.
Empati kurmak oldukça önemli çünkü;
İnsanlar arasındaki ilişkiyi derinleştirmektedir. Dinleyici anlatıcıymış gibi davranır. Böylece karşısındaki insanın değerlerini kullanıp o kişiyi anlayıp bilebilecektir. O kişiyi anlamaya çalıştığında o insan gibi bakmaya başlayacaktır. Karşısındaki kişi gibi duyup hissetmektedir. Bu şekilde bireyler birbirine yakınlaşıp güvenirler. Empati yapabilen kişi olayları farklı şekillerde değerlendirebilmektedir. Karşısındaki kişiye karşı tutumu daha hoşgörülü olmaktadır. Bu şekilde farklılık yüzünden ilişkilerde çatışma azalıp ilişkiye renk katmaya başlamaktadır. Duygusal ilişkilerimizde iletişimimiz olumlu etkilenmektedir. Ayrıca empatide sempati gibi diğer kişiymiş gibi olunup bağ kurulmaz. Bu duruma dikkat edilmelidir.
Empatiyi daha iyi anlayabilmek için empati basamakları incelenebilir;
- Onlar Basamağı: Bu basamak bakıldığında aslında empatinin başlangıcıdır. Dinleyici, anlatıcı kişinin kendisine anlatılan sorun hakkında düşünmemektedir. Anlatıcının duygu ve düşüncelerini dikkate almadan daha çok toplumun görüşlerini söylemektedir. Toplum tarafından kabul edilmiş genellemeler söyler, atasözlerini kullanır. Burada ne anlatıcının ne de dinleyicinin duygu ve görüşleri yer almamaktadır. Konu toplumun görüşlerine göre değerlendirilmektedir.
- Ben Basamağı: Bu basamakta dinleyici benmerkezci bir şekilde tepki vermektedir. Anlatıcının duygu ve düşünceleri hakkında düşünmek yerine onu kendine göre eleştirir. Karşısındaki kişiye akıl verir. Hatta bazen aynı sorun bende de var diyerek kendi sorunlarından bahsetmektedir.
- Sen Basamağı: Son basamakta ise dinleyici, anlatıcının rolüne girmektedir. O bu sorun hakkında ne düşündüğüne nasıl hissettiğine odaklanmaktadır. Empati bir araçtır. Kişi anlatıcıyı doğru anlamasına ve bunu ifade etmesine yardımcı olmaktadır.
Empati bir süreçtir ve zamanla geliştirmek mümkündür. Sorular sorarak yavaş düşünerek akışına bırakılmalıdır. Karşımızdaki kişi ve kendi davranışlarımızda bir sınır olmalıdır çünkü amaç karşımızdaki kişi olmak değil sadece onu anlamaktır.
Empati kavramı ile ilgili çeşitli makaleler yazılmış olup https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/268016 Bu makaleyi inceleyebilirsiniz. Dahası içinse sitemizi takip edebilirsiniz.